KEŞİF YOLCULUKLARI: Farklı Mana Açılımlarıyla, İzahlı ve Görsel Destekli Risale-i Nur Eğitim Programı

Medresetüzzehra Eğitim Yaklaşımı'nın Bilim Felsefesini Oluşturmaya Katkıda Bulunmayı Hedefleyen Akademik Eğitim Faaliyetleri

Nedir Bu Metaverse?!Geleceğimizi Şekillendirecek Muazzam Bir Teknoloji mi, Yoksa Sadece Ticari Bir Propaganda mı?

Yorum bırakın

273546501_3217947248437942_7953294329027675567_n

Nedir Bu Metaverse?!

Geleceğimizi Şekillendirecek Muazzam Bir Teknoloji mi, Yoksa Sadece Ticari Bir Propaganda mı?

Metaverse, gerçekten ifade edildiği gibi muazzam bir potansiyele sahip ve geleceğimizi şekillendirecek bir teknoloji mi, yoksa sadece ticari kaygılarla ortaya atılan bir propaganda ve spekülasyondan ibaret bir balon mu görmek istiyorsanız lütfen içeriye buyrun.

Önce tanımlara ve bazı haberlerde yer alan iddialara bakalım.

“Metaverse veya Türkçe tabiriyle sanal evren, geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, İnternet’in varsayımsal bir yinelemesidir. ” (Vikipedi) Not: Varsayımsal yani henüz gerçekleşmiş bir şey değil!!!

“Facebook’un kurucusu ve Üst Yöneticisi Zuckerberg, şirketin isminin Meta olarak değiştirileceğini duyurdu. Yeni ismin şirketin metaverse yatırımını yansıttığını belirten Zuckerberg, yeni platformun daha sürükleyici olacağını, insanların sadece ona bakmakla kalmayıp deneyimin içinde olacağı somut bir internet olacağını kaydetti. Facebook uygulamasının ismi ise aynı kalacak. İnsanların metaverse’de hayal edebileceği her şeyi yapabileceğini aktaran Zuckerberg, “Bu gelecekte, işe gidip gelmeden ofise, arkadaşlarınızla bir konsere veya ebeveyninizin oturma odasına anında bir hologram olarak ışınlanabileceksiniz.” ifadesini kullandı.”

Soruyoruz: Var mı gerçekten böyle bir şey? Potansiyeli nedir? Şu anda ne durumda? İddialar gerçekleri mi yansıtıyor, yoksa abartılı bir propaganda mı?! Cevaplar ve gerçekler için lütfen okumaya devam edin!

Şunu açıklıkla söylemeli ve bildirmeliyiz ki, şu an itibariyle Metaverse’in karşılığı “Sanal Gerçeklik Gözlükleri”dir ve kaliteli tabir edilen bir VR gözlüğü bulunan herkes, bu abartılı sözleri garip ve tuhaf karşılamalıdır.

Sanal gerçeklik teknolojisi, şu an için bir yönüyle ne kadar etkileyici bir deneyim olsa da, diğer taraftan hala o derece ilkel düzeydedir ve gelişmemiş bir vaziyettedir ki, inanamazsınız. Adeta henüz emeklemekte olduğunu söylemek, çok doğru bir tespit olur.

VR oyunlar ve çözünürlüğü yüksek tutulmuş bazı VR animasyonlar dışında, yukarıdaki iddiaların binde birini karşılayacak ve yanına yaklaşmayı bir tarafa bırakın, sadece ciddi potansiyel vaad edecek seviyede bile asla değildir.

Fakat ilginçtir. Sebebini tam kestiremesem de, kasıtlı olarak bir propaganda yapıldığını ve geleceğin bu Metaverse’de olacağına dair bir algı oluşturulmaya çalışıldığını açıkça hissediyorum. (Yazıyı oluştururken kanaatim kesinleşti ama ifadeyi değiştirmek istemedim.)

Aslında sebebi çok basit olabilir. Bahsedelim hemen. Bakınız nasıl? Hatırlarsınız belki, bir ara 3D filmler ve özellikle 3D TV’ler çok popülerdi ve herkesin bu televizyonları almasına yönelik hararetli bir kampanya vardı. Fakat ne yazık ki 3D TV’ler ve hatta 3D filmler, beklenmedik kısa bir süre sonra ciddi anlamda popülerliğini yitirdi ve hemen hemen tamamıyla piyasadan çekildi. Evet, artık yoklar! 3D TV’ler artık üretilmiyor. Çıplak gözle 3 boyutlu film seyrettiren televizyonların üretimine yönelik haberlerse öylece rafa kaldırıldı. Yerini 4K yüksek çözünürlüklü televizyonlar aldı. Artık film yapımcıları 3D film değil, 4K yüksek görüntü kalitesinde filmler üretmeyi tercih eder hale geldi. Evet tamamen piyasayı terk etmedi 3D teknolojisi fakat kısa süren şaşaası, sadece sinema salonlarıyla ve az sayıda filmle sınırlı kaldı. Dikkat ederseniz Matrix 4 (Matrix Resurrection) bile 3 boyutlu bir film olarak çekilmemiş.

Şimdi elimde bir Oculus Quest 2 VR gözlük var. Oculus firmasını Facebook satın aldı biliyor musunuz? Ve dikkat çekici bir durum da şu: Uzun zamandır Oculus mağazası (VR program ve oyunların yayınlandığı ve satıldığı platform) oldukça durgun. Çok nadiren bir oyun veya VR program yayınlanıyor. Eski cazibesini şimdiden kaybettiğini söylemek mümkün aslında. Düşünün siz Facebook’un Ceo’susunuz ve ciddi bir yatırım yaparak ve risk alarak bir VR yazılım ve donanım üreticisi olan Oculus’u satın alıyorsunuz. Ve alır almaz da ilk yaptığınız iş, Oculus hesaplarını bir Facebook hesabıyla bağlamayı ve Facebook hesabıyla giriş yapmayı zorunlu kılmak oluyor!

Şimdi nasıl düşünmeyelim ve aklımıza gelmesin ki, aslında birdenbire ortaya çıkartılan abartılı ve şaşaalı Metaverse algısının (yani VR-Sanal Gerçeklik-Virtual Reality’nin geleceğimizi şekillendireceği iddiasının) gerçekten ifade edildiği gibi muazzam bir potansiyele sahip olduğu için değil, ciddi bir risk alarak satın alınan Oculus firmasından ve VR yönündeki yatırımlardan zarar etmemek için, ticari kaygılarla ortaya atılan bir propaganda yani açık bir spekülasyon olduğu!

Metaverse safsatasının bütün insanlığa gerçekleşmiş bir şeymiş gibi gösterilmesinde gerçekten çok başarılı bir propaganda yapıldığını ifade etmeliyiz. İşte reklamın, propagandanın ve spekülasyonun  gücü. (Spekülasyon: Bir hususta sırf düşünce yolu ile delile dayanmadan bir sonuca ulaşma. Kurguda bulunma.)

Evet, VR teknolojisi ve gözlükleri de pek çok nedenlerle aynen 3D TV’ler gibi yakın bir gelecekte gözden düşebilir ve popülerliklerini kolayca kaybedebilirler. Ya da en azından 3D filmler gibi sınırlı bir alanda kullanılmaya devam edebilirler. Geleceğimizi şekillendirmek yerine!

Böyle bir durumda, bu istenmeyen (!) kötü senaryonun gerçekleşmesinden önce ve Oculus şirketini satın aldıktan sonra (!) ortaya abartılı bir spekülasyon atılması, dünya çapında 2 milyar kullanıcısı olan Facebook’un, şirketinin ismini “Meta” olarak değiştirmesi, insanların VR teknolojisini satın almalarına yönelik motivasyonların ve promosyonların yapılması, Metaverse’in (yani VR teknolojisinin) bir balon gibi patlamasından ve popülerliğini kaybetmesinden önce mümkün olduğu kadar çok para kazanma ve muhtemel zararı en aza indirme çabası olarak görünüyor. (Promosyon: İnsanların normal şartlarda düşünmeyeceğini düşündüren, yapmayacağını yaptıran tanıtım ve reklam.)

İlave bilgiler de vermek gerek aslında. VR teknolojisi ve sanal evren hakkında durumun ne kadar ibtidai (ilkel) seviyelerde olduğunu bir bilseniz şu tespitlerimize %1000 hak verirdiniz inanın. Bakınız hali hazırda görüntü kalitesi olarak VR içeriklerinin ciddi bir sorunu var. Bazı oyunlarda etkileyici ve kaliteli sayılabilecek görüntü kalitesi sağlanabilse bile, bu 4K TV’lere nispeten çok düşük kalıyor. Bunun nedeni VR gözlüklerin içine düştüğü bir handikap. Kaynaktan gelen görüntü ne kadar kaliteli ve yüksek çözünürlüklü olsa bile, gözlükte gördüğünüz görüntü kalitesi bunun kat be kat düşüğü oluyor. Ayrıca VR gözlüklerin de kaynak görüntü ne kadar yüksek çözünürlüklü olursa olsun gösterebilecekleri bir çözünürlük sınırı bulunuyor. PC ekranına yansıyan oyun görüntülerinin, Aslında ne kadar kaliteli ve net olduğunu gözlükten kafanızı az çıkarıp baktığınızda fark ediyorsunuz ve şaşırıyorsunuz.

Hele film ve videolarda iş o kadar vahim ki, “YouTube VR”da 4K, 8K hatta bazen 12K (!) diye takdim edilen videoları oldukça kötü, adeta çamur gibi bulanık ve asla seyir keyfi vermeyen bir düşük kalitede izliyorsunuz. İnternet hızınız mani olmasa, gözlüğünüzün çözünürlük sınırı, o mani olmasa da kaynaktan gelen görüntünün gözlüğün içinde kalitesinin kat be kat düşüyor olması, kaliteli ve net bir VR video keyfinden şimdilik sizi mahrum ediyor.

Ayrıca VR gözlüklerin 3D TV’lerde olmayan bir sürü başka dezavantajları da var. Ve bu yüzden kısa zamanda popülerliklerini kaybetmeleri hiç de zor olmayabilir. Örneğin ciddi anlamda pahalılar. Büyük ekran TV’lerin fiyatları (40 inç civarı olanlar) 3000 liradan başlıyorken, VR gözlükler çok daha yüksek fiyatlara satılıyorlar. Şimdilerde VR piyasasında kaliteyi uygun fiyatla sağladığı kabul gören Oculus Quest 2 bile, 8-10 bin liraya satılıyor. VR piyasasının en yüksek görüntü kalitesine sahip gözlüğü olarak arz-ı endam eden HTC Vive Pro 2 ise Türkiye piyasasında 40 bin liraya satılmakta. (En ucuza satan firmanın Full Set fiyatı.)

Fiyat haricinde ciddi konfor sorunları da bulunuyor bu cihazların. Evet etkileyici bir deneyim sunuyorlar özellikle ilk kez görenler için ama midenizin bulanması, başınızın dönmesi, gözünüzün yorulması, saçınızın terlemesi, kafanızdaki ağırlığın rahatsız etmesi…. Bunlardan birkaçı…

Yazımızı daha fazla uzatmamak için şu çarpıcı örneği de aktarıp VR teknolojisinin akıbetinin ne olacağının sorusunun cevabını zamana bırakacağız. Fakat elbette şurası muhakkak ki, VR teknolojisi şu anda ve yakın gelecekte söz konusu iddiaları karşılamanın yanından bile geçmiyor ve geçmeyecek!

Geçenlerde şöyle garip bir haber gördüm: “Bu da Oldu: Metaverse Evreninde İlk Taciz Vakası! Horizon Worlds’ün beta sürümünde yer alan ve adı açıklanmayan bir kadın tacize uğradığını söyledi. Horizon’a kendisine benzeyen bir avatarla katılan Patel, “Platforma girdiğimde 60 saniyede üç erkek avatar bana doğru geldi ve uygunsuz şekilde avatarıma dokundu. Avatarımın bedeninin üstüne ve altına dokunduklarında ekran görüntüsü çekiyorlardı. Tacizciler ‘Sevmiyormuş gibi yapma’ gibi şeyler söylediler” dedi.

Patel sanal gerçeklik gözlüğüyle bağlandığı Horizon’da dokunmaları fiziksel olarak hissedemediğini ama yaşadığı olay nedeniyle tedirginlik duyduğunu aktardı.”

Şimdi bakınız bu uydurma ve tuhaf şekilde abartılı haber inanınız ki gülünç derecede gerçek dışı ve hiç ciddiye alınmayacak kadar aptalca. Gerçekten böyle bir şey yok ve olamaz! Bakınız söz konusu programı yükleyip merak ettiğim için kısa bir gezinti yaptım ve program o kadar iptidai ve emekleme seviyesinde ki inanamazsınız. Birkaç tane gidilecek mekan var. Çizgi film karakterleri gibi avatarları konrol ediyorsunuz ve bunların da belden yukarıları yok! Havada süzülüyorsunuz. Mesela bir odaya giriyorsunuz bir VR konser videosu seyrediyorsunuz. Başka bir odada dünyanın uzaydan VR görüntüsü bulunuyor ve etkileşim dedikleri de etrafınızda sizin gibi çizgi film karakterine benzeyen ziyaretçileri görmeniz. Hepsi bu kadar. Şimdi bu kadar basit ve hatta sıkıcı ve daha hiç geliştirilmemiş bir programla ilgili böyle abartılı taciz haberleri gerçekten bu konuda bir yanıltıcı algı uyandırılmaya çalışıldığını açıkça gösteriyor.

Aşağıdaki haberin içeriğine baktığımızda yazımızda tespit ettigimiz ticari promosyon ve propaganda, somut meyvelerini fazlasıyla vermiş görünüyor…

“Sanal Gerçeklik Başlığı Satışları Rekor Kırdı

Son zamanlarda artan metaverse akımı nedeniyle sanal gerçeklik başlık satışlarında hızlı artış yaşandı. 2021 yılında 9.86 milyon adet satıldı.

Sanal gerçeklik başlıkları yıllardır hayatımızda olmasına rağmen maliyetin yüksek olması ve içerik azlığı nedeniyle çok fazla ilgi görmemişti.

Son zamanlarda metaverse girişimlerinin yaygınlaşması nedeniyle sanal gerçeklik başlıklarına olan ilgi hızlı bir şekilde arttı.

Sert Hareket

2021 yılında 9.86 milyon adet satılan bu başlıkların; TrendForce tarafından yapılan analizlere göre, 2022 yılında 14 milyon civarına çıkması bekleniyor. 2023 yılında ise satışların 18.8 milyona çıkması bekleniyor.

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

Yazar: Ediz Sözüer

Ediz SÖZÜER 1974, Ankara doğumludur. Gelir İdaresi’nde Gelir Uzmanı olarak görev yapmaktadır. “Olağanüstü Bir Hazinenin Keşif Yolculuğu: Risale-i Nur Eğitim Programı”, yazarın ilk etapta internet ortamında ücretsiz olarak yayınlanarak daha sonra basılmış ve tüm çalışmalarının üzerine bina edildiği temel ve kaynak kitap çalışmasıdır. Deneme mahiyetinde kaleme aldığı Risale-i Nur izah metinleri ve Risalehaber sitesinde makale yazmakla başlayan yolculuğu, Risale Akademi’de sunulmaya başlanan görsel destekli ve akademik temelli “Tabiat Risalesi Açılımları Seminerleri”yle devam etti. Manevî bir ilim hazinesi olan Risale-i Nur eserleri içindeki Kur’ânî hakikatlerin insanlığa mal edilmesinde ve toplum olarak muhtaç olduğumuz zihinsel dönüşümün gerçekleşmesinde önemli bir katkıda bulunma kabiliyetinin bulunduğuna inandığı kitap çalışmasını, hep bir proje kıymetinde gördü. Tamamlanan kitap çalışmasını daha geniş kitlelere ulaştırmak için, bu çalışmanın üzerine bina edilerek hazırlanmış ve “görsel bir kitap” mahiyetindeki “Keşif Yolculukları Risale-i Nur Eğitim Programı”nı iki haftada bir sürekli bir program olarak vermeye başladı. Ayrıca zaman zaman akademik eğitim faaliyetlerinde de “Medresetüzzehra Eğitim Yaklaşımı” ve “Risale-i Nur İzah Çalışmaları” hakkında sunumlar gerçekleştirdi. 2018 yılında ise Keşif Yolculukları Risale-i Nur Eğitim Programı'nın temel/kaynak kitap çalışması, din araştırma dalında "Altın Kalem Yazarlık Ödülü"ne layık görüldü. Kitap çalışması ve eğitim programının yazılı ve görsel tüm içerikleri, notere onaylatılmış muvafakatname ile her türlü serbest kullanım, basım ve yayım hakkı tanınmasıyla; başta Risale-i Nur’a, Kur’ân’a ve İslam’a gönül vermiş herkese ve tüm insanlığa mal edilmiştir. (Muvafakatnameye ana sayfadaki "Telif Hakkı Bildirisi" isimli menüden ulaşabilirsiniz) Bu çalışmalardan haberi olanlardan ciddiyetle istediği ve Risale-i Nur’a gönül vermiş insanlara samimiyetle ifade ettiği şudur: “Kıymetsiz ve önemsiz şahsıma değil, bu çalışmalar vesilesiyle Allah’ın bir nimeti olarak harika bir şekilde ortaya çıkan hakikatlere önem veriniz ve onlara sahip çıkınız. Sizden tek istediğim budur.”

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.