Allah İnancı Geri Kalmanın mı Yoksa Sonsuz Bir Gelişme Ufkunun mu Sebebidir?
Bir kardeşimiz şöyle bir soru sordu:
“Selamun aleykum hocam. Kitabınızda geçiyor da benim mi dikkatimden kaçtı ama zihnimi uzun zamandır kurcalayan bir soru var sizin de görüşünüzü ya da varsa bir yazınızı almak istedim. Şimdi biz kainatta bir nedensellik hakiki manada yok, Allah sebepleri perde ediyor diyoruz. Yani her oluşu Allah yaratıyor, yaratma adeti değişmiyor. Şimdi bu anlayışın bilimde ilerlemeye engel olacağı söylenir. Çünkü senin merakının önünü kapatır. Bir olaya neden diye soramazsın. Tıkandigin yerde Allah yapıyor dersin. Ama nedensellik gözüyle bakınca biz bir sorununun çözümünde çaresiz kalınca Allah’a atıf yapmıyoruz. Merakımız devam ediyor. Ve biz bunu araştırırken aslında evrenin kanunlarını kesfediyoruz. Keşfedince füze yapmayı öğreniyoruz. Uzaya çıkmayı öğreniyoruz. Uzay mekiği üretirken mikro dalga fırın yapmayı keşfediyoruz vb. Biz kainata bakınca bu nasıl oldu sorularında her cevapsız kaldığımızda Allah’a sığındığımız için bilimde geri kaldık çünkü merakımız kalmadı. İbn-i Rüşd de Gazali’nin bu nedensellik reddine bakınca “bu düşünceden medeniyet çıkmaz!” demiş. Bir de müslüman bilim adamı diye tarif ettiğiniz kişiler de çoğunlukla nedenselliği kabul eden mutezile zihniyetinde bilim insanları. Ehli sünnetin bir itikadına uyup da bilimde önemli buluşlar yapabilmiş bir müslüman bilim insanı bulmak zor diyorlar. Siz ne düşünürsünüz. Bediüzzaman da bilim ile dini birleştirmeye çalışmış ama bu itikat ile bilimde kısır çalışmalar yapılabilir deniyor”Okumaya devam et →
Zaman Yolculuğunun İmkân ve İslamî Delilleri Hakkında
Zamanda yolculuğun imkân ve İslamî delilleri hakkında ortaya koyulan bast-ı zaman ve tayy-ı mekan hadiseleri, aslında dikkat edilecek olursa zaman yolculuğu değildir.
Zaman yolculuğu demek, zamanda “ileri veya geri gitmek” demektir. Halbuki bast-ı zaman zamanın genişlenmesi yani yavaş akması demektir. Zaten tayy-ı mekan demek ise, mekan değişikliği demektir. Yani her iki durumda da zamanın dışına çıkmak diye bir durum söz konusu değildir.
Zaten bu “zamanda ileri veya geri gitmek” tabirinde sorun var. Zamanı ve akışını, fiziksel olarak maddî bir varlığı olan bir şey olarak tasavvur etmek hatalı bir yaklaşımdır kanaatimizce. Çünkü zaman dediğimiz şey fiziksel üç boyut gibi, haricî ve maddî bir varlığı olan bir dördüncü boyut değildir. Aynen maddî varlığı olmayan fakat anlamayı, ölçmeyi ve tarif etmeyi kolaylaştırmak için var kabul edilen meridyen çizgileri gibidir. Yani “maddenin hareketinin bir rengi” diye tabir edilen zaman, eşyanın bir yerden bir yere hareketiyle anlam kazanan ve tabir edilebilen bir kavramdır sadece.
Doğru Akademik Yaklaşımlar, Vahim Strateji Hataları
Halk TV yine nur camiasına ve Bediüzzaman’a saldırıp her zamanki gibi karalamaya çalışmış.
Fakat bu hadiseden kıssa niteliğinde alınacak çok dersler var. Birilerine kullanmaları için malzeme vermek gibi vahim bir strateji hatası yapmak! Ders alınmamış ki, bu hata sürekli yapılıyor.
Evet, bu vesileyle eski versiyon ismi, “Doğru Akademik Yaklaşımlarla Ateistik Evrimi Etkisizleştirme Stratejileri” olan ve yeni versiyon ismi “Evrim Mekanizmaları, Yaratıcıya Olan İhtiyacı Ortadan Kaldırır Mı?” olan yazımıza ve bir takım yaklaşım tarzı tespitlerine tekrar dikkat çekiyoruz.
Evrimi yaratılışın alternatifi, karşıt görüşü ve rakibi olarak görerek, doğrudan reddetmeli miyiz? Yoksa farklı kategoride olan meseleleri doğru yerlerine yerleştirip, meselenin inceliklerini ortaya koyan akademik bir yaklaşımı mı esas almalıyız? Evrimi doğru görmekle ilgisi olmayan böyle bir yaklaşımla, ateistik evrimin gerçek mahiyeti deşifre edilip, etkisizleştirilebilir mi?
Bu soruların cevaplarını bulacağınız yazımızın, evrim lehinde veya aleyhinde değil, sadece akademik ve kategorik bir değerlendirme olarak görülmesi uygun olacaktır. Evrimin gerçek bile olsa, ancak canlı oluşumunun bir mekanizması olabileceğini, yaratıcının varlığına alternatif olamayacağını açıkça ortaya koyarak, devamını yazımıza havale ediyoruz.
Evrim Mekanizmaları, Yaratıcıya Olan İhtiyacı Ortadan Kaldırır Mı?
Ayrıca, hassas ayarlar, ihtimal hesapları, Kur’an’ın bilimsel mucizeleri konularında Kırmızı Asa ile Risale-i Nur ve Kur’an’ın ve Risale-i Nur Eğitim Programı’mızın yaklaşım farklarını ele alan yazımızı da okumanızı tavsiye ediyoruz:
Hassas Ayarlar, İhtimal Hesapları, Kur’an’ın Bilimsel Mucizeleri Konularında
Kırmızı Asa ile Risale-i Nur ve Kur’an’ın ve Risale-i Nur Eğitim Programımızın Yaklaşım Farkları
“Kırmızı Asa” video serisi ile çok önemli bir çalışma ortaya koyan kıymetli kardeşimiz Osman’ın, “hassas ayarlar” argümanının önemsiz olduğunu bir videosunda ifade ettiğini ve Kur’an’ın bilimsel mucizelerinin de sadece emare mahiyetinde olup, delil niteliğinde olmadıklarını söylediğini gördük.
Biz bu iki noktayı da haklı gerekçelerle kabul etmiyoruz. Yalnız itirazımızın kısmen kabul, kısmen red mahiyetinde olduğunu da söylememiz isabetli olur.
Bizim sunumumuzun linkini, bu sayfada yer alan “IV-23 Ekim 2021, CUMARTESİ 11.30-12.45 Prof. Dr. Fevzi ÖZGÖKÇE” satırında bulabilirsiniz.
Bizi dördüncü sıraya koydukları için, program saatinde kayma olmazsa sunumumuz 12.15-12.30 arasına denk geliyor.
Gerçi biz kendi kameramızla da çekim yapacağız ve inşallah YouTube kanalımıza da yükleyeceğiz. Bu kamerayla yapılan çekimin görüntü kalitesinin billur gibi net olduğunu söylemiş olalım.
Ayrıca bize Facebook Messenger özel mesajla cep telefonu numaranızı iletebilir veya 0505-5067661 nolu telefonumuza mesaj gönderebilirsiniz. (Mail de gönderebilirsiniz: edizsozuer@gmail.com)
Şerle meşgul olmak yerine hayrı yaymakla ve hayırla meşgul olmak daha iyidir. Bu zamanın en büyük ve önemli cihadı imana hizmet etmek olan “manevi cihad”tır.
Yazı İsmi: KÂİNAT VE İNSAN Evrimle Değil, Emirle Yaratılıyor II Dr. İlhan Akan Temple Üniversitesi, Philadelphia, PA, Amerika Birleşik Devletleri
Ön Not: Aşağıdaki yaklaşım noktasından baktığımızda yazının başlığı olan “KÂİNAT VE İNSAN Evrimle Değil, Emirle Yaratılıyor” ifadesinin bile uygunsuz bir gereksizlik taşıdığı açıkça görünecektir. Zaten bu temel yaklaşıma sahip biri böyle bir başlık vermez yazısına. Evrimi bir mekanizma konumuna yerleştirdiğinizde yani yaratan, yapan değil yaratılan, üzerinde işlenen mahiyette olduğunu deşifre ettiğinizde iş biter. Hem de en temiz, risksiz ve akademik şekilde. Zaten “Evrim ile yaratılması başkadır, evrimin yaratması” başkadır. Eğer yazı başlığı “Evrim tarafından değil, emirle yaratılıyor” olsaydı doğru olacaktı. Fakat “evrim ile yaratılıp yaratılmadığı” temel olarak meçhuldür. Ve dini ve akademik açıdan yaratıcının varlığının ispatı noktasında bu nokta bağımsız bir değişkendir.
YAZININ KISA TAHLİLİ:
“İbrahim hocam, bu yazı öncekinden çok daha doyurucu ve dikkat çekici. Hoşuma gitti. Yalnız burada yine dikkat çekmek istediğimiz bir ana nokta var.
Şimdi bakınız, biz maddi sebepler “kendi kendilerine bu işleri gerçekleştiremezler” dediğimizde, “kendi kendilerine, harici bir müdahale, yönlendirme, plan vs. olmadan yapamazlar” manasında diyoruz. Yani “gerçek etki edici sebep” olamazla çünkü gerekli kabiliyet kendilerinde yoktur diyoruz.
Fakat pekala “bir mekanizma ve zahiri (görünüşte) bir sebep” olabilirler. Zaten gözümüz önünde öyleler ve öyle de çalışıyorlar. Şimdi evrim meselesinde, evrimi mekanizma olarak gören biri için bu mekanizma edilgen olduğu için ve bizim de canlıların nasıl ve ne şekilde türediği konusunda çok net ve kesin bir bilgimiz bulunmadığından, bu konuda evrim mekanizmasını yaratıcının zıt alternatifi olarak gösterip çürütmeye çalışmanın hiçbir gereği yoktur. Bu noktaya dikkat.
Hem zaten gözümüz önünde o yapamayacaklarını söylediğimiz maddi sebepler “tarafından” (zahiren-görünüşte de olsa) o işler görülüyor ve onlar “eliyle” olup bitiyor. Nereye ve ne kadar ve nasıl bir mekanizma olduğu veya hangi aşamanın yoktan hangi aşamanın süreçle yaratılmış olduğu meselesi ise teferruattır ve bizce meçhuldür ve bilimin araştırma sahasında olan ve araştırmalara ve bulgulara göre aydınlatılabilecek bir konudur ve bunun sonucu ne olursa olsun, yaratıcının varlığını veya yokluğunu etkileyebilecek bir faktör ve etken değildir kesinlikle.
Bu noktanın iyi anlaşılması ve bu yönde üretilecek ilmi metinlerin, böyle akademik hassasiyete sahip ve doğru, sağlıklı bir anlayışla inşa edilip takdim edilmesi çok önemli. İnce ama akademik noktada çok önemli noktalar bunlar.”
Evrim Mekanizmaları, Yaratıcıya Olan İhtiyacı Ortadan Kaldırır Mı?
2. YARATILIŞ KONGRESİ’NİN MEYVESİ POPÜLER BİLİM KİTAPLARI
Hayatın, İslamiyet’in, Moleküler Biyoloji ve Gen Mühendisliği Dilinden Yaratılış ve Bilimin Işığında Evrim Görüşünün Sorgulanması ve Yaratılış
Kongrede sunulan tebliğler, lise ve üniversite gençliğine hitap edecek popüler bilim kitapları olarak yeniden düzenlenerek Bilimlerin Işığında Yaratılış Serisinin devamı olarak 4 kitap halinde basılmıştır. (5, 6, 7. ve 8. kitaplar)
Bunlardan biri olan 268 sayfalık “Bilimin Işığında Evrim Görüşünün Sorgulanması ve Yaratılış” kitabında, 14 sayfalık ve “Tabiattaki Maddî Sebeplerin Bir Araya Gelerek Canlıları Oluşturması Mümkün Müdür?” başlıklı 2. Yaratılış kongre sunumumuz kitabın içindeki yerini almıştır.
Bu kitapları temin etmek için 0505 5949787 / 05323005995 nolu telefonları arayabilirsiniz.
2. Yaratılış Kongresi sunumumuzun videosu ve görsel yazısı aşağıdadır.