“Risale-i Nur Eğitim Programı Derslerimiz ve İzah Metinlerimiz, Umumi Derslerde Risale-i Nur Yerinde Okunsun, Okunmalı” diyemez miyiz?!!
Hayır efendim, öyle değil! Pekala diyebiliriz, deriz ve diyoruz! Nasıl mı? İşte buyrun:
(Aşağıda verilen “kurulması gereken doğru ve isabetli cümle”ye lütfen dikkat!)
Aslında bu garip soruda bir mantık hatası olduğunu belki siz de fark etmiş olmalısınız fakat biz yine de konuya açıklık getirelim. Çalışmalarımız hakkında bir kardeşimiz şöyle demiş:
“İlk zamanlardan beri çalışma ve paylaşımlarını takip ediyor, kendi sayfalarımda paylaşıyorum. Risale-i Nur’a merak ve alakası olanlar için elbet çok güzel ve istifadeli; öyle kişilere tavsiye ediyoruz. Umumi derslerde Risale-i Nur yerinde okunsun, okunmalı diyemeyiz.“
Verdiğimiz cevabın herkese faydalı olduğunu düşünüyoruz:
“Öncelikle bu cümlede çok ciddî bir mantık hatası ve yanlış var. Sanki bizim derslerimiz ve Risale-i Nur birbirinden ayrı ve farklı bir şeymiş gibi ifade edilerek bunun onun yerine okunması teklif edilmez denilmiş. Bu söz tamamen yanlıştır. Çünkü bizim Risale-i Nur egitim programı derslerimizde, önce Risale-i Nur’un asıl metni okunuyor, sonra bu metne ait izah metni okunuyor. Bu nedenle böyle bir cümle tamamen manasız oluyor! İnsana, acaba bu kardeşimiz bizim tek bir ders videomuzu izlememiş ve eğitim kitabımızdan bir tek bölüm okumamış mi ki, çalışmanın mahiyetinden habersiz biri gibi böyle yanlış bir cümle kurmuş dedirtiyor! (ilk zamanlardan beri takip eden biri böyleyse dışardan bakan diğerlerini tasavvur bile edemiyoruz!)
Dolayısıyla kurulması gereken doğru ve isabetli cümle şudur:
“Risale-i Nur Eğitim Programı derslerimiz ve izah metinlerimiz, belirlenecek zamanlarda ve bir program dahilinde umumi ve hususî derslerde okunmalı ve mümkünse görsel destekli olarak sunulmalıdır. Özellikle kitap okuma programlarında kısa zamanda çok mesafe aldıran ve insan yetiştiren sistematik bir eğitim programı ve yoğunlaştırılmış, hızlandırılmış bir kurs mantığı içinde muhakkak surette tatbik edilmelidir.”








