QUESTION: Was Jesus a “Muslim”? Did he practice “Islam”? If yes, how can we corroborate that with the Holy Qur’an or with sound, intelligent reasoning and/or definition(s)? If not, was he a “Kafir”? Explain.
ANSWER:
First of all, let’s say this: Of course, Prophet Jesus was both Islam and the herald of the prophet Muhammad. For very striking and brilliant explanations, please review and read all of the following articles and resources!
The following text is from the chapter “Good News from the Holly Books” of the book “It is Completely Different Word! (The Truth of Revelation and the Proof of the Coming of Qur’an from Allah)”.
Note: Please pay attention to the very important sources given at the end of the article!
Not: Canlı yayında her ne kadar 720p web kamera kullanmış olsak da, diğer kaliteli kameramızla yapılan çekimde görseller hiç parlama yapmayıp cam gibi net çıktığından, mutlaka bu adresten izlemenizi tavsiye ediyoruz.
Programın Kısa Videoları:
Kısa videoların, program takdiminin ve programın tamamının bulunduğu oynatma listesi:
Aslında programımız baştan aşağıya tek bir cümle gibi bir bütündür ve bir kelimesini okuyarak, izleyerek gerçek anlamda anlayamazsınız. Fakat bu kısa videolar ilginizi çeken bir konuyu izleyip, program hakkında fikir sahibi olmanızı sağlar. Ve programın tamamını izlemenize vesile olabilir diye kısa videolar şeklinde de size takdim etmeyi uygun gördük.
Ecel Gizli Olduğundan Her Bir Günde Ölme İhtimali, Korona Virüs Sebebiyle Ölme İhtimalinden Tam 612 Kat Fazla Çıkıyor! Bunu Ne Yapacağız??
Acaba korona virüsünden ölmek ihtimali ile bugün ölmek ihtimalini karşılaştırmayı hiç düşündünüz mü? Bizce bir düşünün!
Önemli Bilgilendirme: Hem ölümün, hem de Korona virüsünün harika bir çaresine, programın sonunda yer verildiği bilgisini sizlere şimdiden müjdelemek isteriz!
Ayrıca program içeriğinde, Korona virüsle ilgili komplo teorileri hakkında doğru yaklaşım tarzımızın nasıl olması gerektiği hakkında çok çarpıcı tespitler bulunduğunu da bildirmek isteriz.
Programı Hazırlayan ve Sunan: Ediz Sözüer
Bu program, “Keşif Yolculukları Risale-i Nur Eğitim Programı”nın sosyal ve manevî sorumluluk kapsamında düzenlediği bir etkinliktir ve “Manisa İlim Kültür Vakfı”nın her gün düzenlediği ikindi dersine misafir olarak yapılacak bir sunumdur.
Youtube Canlı Yayın programımız, Manisa İlim Kültür Vakfı’nın YouTube hesabı üzerinden yapılacaktır. Kanala abone olabilirsiniz. Canlı yayın bildirimini, elinizde link olmasa bile alırsınız ve programı izlersiniz. Keşif Yolculukları Risale-i Nur Eğitim Programı’mızın da video kanalına abone olmanızı arzu ve tavsiye ederiz.
Başımıza Bir de “Risale-i Nur Tebliğcisi” Tabiri Çıktı!
“Mübelliğ-i Nur???!”
Allah aşkına bu nasıl bir tabirdir böyle?
“Binaenaleyh Risale-i Nur’u cemaate okumak nimetine mazhar olan kendisinden bir şey katmadan mübelliğ-i Nur olmalıdır.”
Bu hilkat garibesi ve çok vahim tabir, “Hüsnü Ağabey ve Nur Cemaatlerinin Müşterek Lahikası” başlığı yayınlanan lahika metninde geçiyor.
Acaba tarihte Risale-i Nur kadar, okuyanların kutsal kitap gibi algıladığı iddiası yapılan ve müellifinin de peygamber gibi görüldüğü ithamıyla çürütülmeye şiddetli bir şekilde gayret sarf edilen ikinci bir kitap ve müellif var mıdır ki, bu akla ziyan tabiri kullanmaktan hiç kimse çekinmedi?
Hadi bizim yaşımız tutmaz, bunları sadece mahkeme müdafaalarında okuduk, gördük, etraftan işittik. İyi de bu ithamların yapıldığı davalara şahitlik etmiş insanların bulunduğu bir heyetin iştirakıyla, umuma açık olarak yayınlanan bu lahikada böyle uygunsuz ve yanlış anlaşılmaya çok müsait bir cümleye yer verilmesine nasıl izin verilir?
Diğer taraftan, bizler öyle zannediyor ve biliyorduk ki, biz Müslümanız ve yalnız ve yalnız İslamiyet ve imanın yüksek hakikatlerini tebliğ ediyoruz!
Bu yolda Risale-i Nur ise, Kur’an’ın hakikatlerinin, zamanımız insanına hitap eden en kuvvetli delil ve ispatlarını bulunduran ve bu delilleri sağlam bir mantık kurgusu ile sunan bir eser olduğu için, İslamiyeti tebliğ etmek için etkili bir hizmet aracı olarak kullandığımız bir vesiledir sadece. Esas maksadımız değildir, öyle zannediyorduk! Okumaya devam et →
Artık Kimse Uzun Videoları Seyretmiyor! Kalın Kitapları da Okumuyor!
Artık kimse uzun videoları izle(ye)miyor ve kalın kitapları da okumuyor gerekçesiyle, hakikat adına verilmesi gereken içeriğin çoğundan taviz vermek ve vazgeçmek mi…
Yoksa popülerlik ve sayı kaygısını bir tarafa bırakıp, keyfiyeti ve kaliteyi esas tutup, hakikatin tanıtımını yapmaya değil, kendisini anlatmaya odaklanmak mı…Okumaya devam et →
İman Hizmetinde Yardım ve Destek Talebine Karşılık Vermemek Ne Anlama Gelir? Manevî Mesuliyeti Yok Mudur?
Din kardeşimizin yardım talebine cevap vermemiz, kardeşimizin bizim üzerimizdeki bir hakkıdır.
Aşağıdaki ayet ve hadisler, din kardeşlerinin birbirinin yardımına koşmalarını ne kadar önemli göstermiş lütfen bir okuyun ve kendi gözlerinizle görün.
Şimdi size soruyoruz: Acaba dünyevî ihtiyaç ve sıkıntıları için sizden yardım isteyen bir kardeşinize yardım etmenin yeri dinimizde bu kadar önemli ise,
Yardım isteyen kardeşimiz dünyevî ve şahsî bir talepte bulunmuyorsa ve sırf iman hizmetinde Allah için yardım talebinde bulunuyorsa, acaba bunun hükmü, önemi, mesuliyeti ve o yardım talebinde bulunan kişinin, kardeşleri üzerindeki hakkı ne derecede olur siz cevap verin.
Peki, bu yardım çağrısına ilgisiz kaldıkları halde, bu yardım çağrısı sebebiyle onu ihlassız olmakla suçlayanlar veya yardım talebine karşılık “Sana Allah yardım etsin!” manasına gelecek şekilde tevekkül ve ihlas tavsiye edenler için ne düşünülmesi lazımdır acaba?
Varoluşu Sorgulayan Kainat Tasavvuru (Yaratıcının Varlığını Kabul Eden Bir Bilim Anlayışı)
Üsküdar Üniversitesi Özel Seminer Programı, 29 Kasım 2019 Cuma günü 14.00’de Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda sunulmuştur.
Seminerin her bir başlığını kısa videolara bölerek yayınladık. Toplam 10 adet kısa video ortaya çıktı.
Geçmiş zaman olur ki hayali koca bir zamana değer… İlk seminerimiz için hazırladığımız davetiyemiz… Kaderin bir cilvesi ki Fetö için dönüm noktası olarak belirlenen ve hukümetle olan hadiselerin başladığı 12/2013 tarihine tevafuk ediyor. Aynı anda sahneye çıkartılmışız kader tarafından… Ve hiç ara vermeden (Elhamdülillah) devam ettik. (Haza min fazlı Rabbi)
Ve işte 6 yıl önceki ilk seminerimizin davet metni:
“VAROLUŞ ÜZERİNE DÜŞÜNCELERLE FANTASTİK BİR BİLİM KURGU ÖYKÜSÜ” isimli TABİAT RİSALESİ AÇILIMLARI” alt başlıklı seminer programımız, Risale Akademi konferans salonu’nda sinevizyon gösterisi eşliğinde sunulacaktır.
Varoluşu Sorgulayan Kainat Tasavvuru (Yaratıcının Varlığını Kabul Eden Bir Bilim Anlayışı) isimli seminerimiz 29 Kasım 2019 Cuma günü 14.00’de Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda sunulmuştur.
Bölümde sorulan sorular ve verilen cevaplar oldukça dikkat çekici ve çarpıcı görünüyor.